12 Eylül 1980
tarihinde TSK tarafından ülkedeki karışıklıklar ve çatışmalar gerekçe
gösterilerek gerçekleşen askeri müdahele ile bayrak harekatı adı altında
yönetime el konulması sonucu şehit oldum.
Ben kim
miyim?
Takvimler 31
Ocak 1983'ü gösterdiği gece uykumdan uyandırılıp idam sehpasına götürülen Ahmet
KERSE'im.
13 Ağustos
1982 tarihinde ardımda gözü yaşlı annemi bırakan, şehadetimi düğün kabul
ettiğim Ali Bülent ORKAN'ım.
Son isteğim
sorulduğunda gururla ''Vatan sağ olsun.'' diyebilen 27 Mart 1982'de Mamak
cezaevinde idam edilen Fikri ARIKAN'ım.
Avukat
bürolarında hiçbir avukat savunmamı kabul etmediği için kendi savunmasını yapan
ve sonucunda 4 Haziran 1981 tarihinde davam uğruna dar ağacına götürülen Cevdet
KARAKAŞ'ım.
İdamımdan
iki gün önce infazımın gerçekleştiği radyolarda haber edilen o iki gün
boyuncada işkence gören, 5 Haziran 1983'te şehadete kavuşan Halil ESENDAĞ ve
Selçuk DURACIK'ım.
7 Ekim
1980 tarihinde suçsuzluğum ispat edildiği halde infaz kararı geri çekilmez
söylemleri sonucu Necdet Adalı'ya denge olsun die darbe sonrası şehit edilen
ilk ülkücü Mustafa PEHLİVANOĞLU'yum.
Ben Cengiz
BAKTEMUR, İsmet ŞAHİN'İm.
Onlar kim mi?
İdam
edilecekleri söylendiğinde kendilerini unutup anne ve babalarına teselli
mektupları bırakma derdine düşen Vatan evlatları. İdam sehpasına Kur'an-ı Kerim
ve al bayraklarla çıkan, cellatlarından hak helalliği isteyen, dar ağacında şehadet
getiren dava öncülerimiz. Kendi aralarında kefen parası toplayan, haysiyet ve
vekalarını korumak için açlığı tercih edecek kadar şerefli yiğit bozkurtlar.
Onlar ki
eylülün değil, ocağın yadigarları.
Ruhları şad
olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder