Günümüzde
çekilen film ve diziler insanların aklını olabildiğince karıştırmaktadır.
Tarihi olay ve gelişmeleri o döneme göre değerlendirmek gerekmektedir . Günümüz
yargılarına göre değerlendirmek bizi yanlışlığa sürüklemektedir . Dönemin
ihtiyaç ve gereksinimlerine göre yenilikler yapılmıştır. Şuan mantıksızmış gibi
gelse de o dönem ihtiyaçlarından buna örnek verecek olur isek ; kravat..
Kravat
boyun bağıdır. Kelime Hırvatların croates kelimesinden gelmektedir. Hırvatlar
boyunlarına çeşitli kumaş ve derilerden ,kendilerine özgü bağlama şekli ile
uzun bez bağlarlardı. Hem bu sayede ordudaki insanların farklı renkte ve
şekilde kullandığı bağlar sayesinde askerlerin hangi grupta olduğu
anlaşılmaktadır. Bir başka düşünce ise manevi boyuttadır : " Savaşa
gidecek olan askerin boynuna bu bağları kadınlar bağlardı. Uzakta görev de olan
askerler bu bağlara bakarak ev ve aile özlemini giderirlerdi ve bu bağlar
bağlanırken atılan her düğümün onları koruyacağına inanıyorlardı. " Bu
boyun bağlarına zamanla kravat denilmiştir.
Osmanlı
da ise her kesimde erkeğin kendi mesleğine meşrebine göre kıyafetleri vardı. Kullandıkları
eşyalar bir insanın dinini ve sosyal statüsünü belirtmekteydi. Berber
kalfasında mevlevilere kadar herkes kıyafetlerinden tanınıyordu. Osmanlı
erkeklerinin saç kesimi, ayakkabı ve aksesuarları da kendine özgüydü. Örneğin
subaylar sarı ayakkabı, erler kırmızı ayakkabı, ulema ise mavi ayakkabı
giymekteydi.
İpekte
ki İslam dinine göre yasaktan dolayı ipek giymek haricinde hiçbir giysi
yasaklanmazdı fakat gelenek ve göreneklere göre müslümanlar görünüşte bile
gayr-i müslimlerden ayrı olması gerekmektedir. Müslüman ve gayr-i müslim i
birbirinden ayırmak amacıyla onların giydiği kıyafeti giymemeye çalışılmıştır.
Tanzimat
ile birlikte bir çok alan da olduğu gibi kılık kıyafet alanında da değişme ve
gelişmeler meydana gelmiştir. Avrupadan bir çok şey örnek alınmıştır. Kişilerin
giydiği kıyafetten hangi statüde olduğu anlaşılmaktaydı fakat tam bir düzen
oluşturulmak istenmekteydi ancak kravat Osmanlıya ancak 1.Dünya savaşından
sonra setre kolalı gömlek, parlak ayakkabılar ve fes ile birlikte okur- yazar
Osmanlı erkeklerinin vazgeçilmez kıyafeti olmuştur. Diğer yönden aydın Osmanlı
erkeği kravatı zarif kravat iğnesi ile süslemeye de ihmal etmedi.
Batılılaşma
hareketleri etkisinde aydınlar arasında kullanılan kravatın ilk defa
Osmanlı Devletinin sultanı: Sultan Abdulmecidin de tercih etmesi ile kravat
devlet dairesine girmiştir.
Tüm
bu gelişmeler rağmen köylüler ve esnaf halk kravatı tasnif etmedi. Türkler
kravati renk ve şekilden ziyade ona "kalem efendiliği ve memuru "
simgeleyen işaret oldu. "Medeniyet yuları " diye anılmasının sebebi
de budur.
Günümüz
de ise kravat kullanımı oldukça fazladır. Dünya da 650 milyon civarında kullanıldığı
tahmin edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder