Ülkemizde turizm aktif bir sermaye olmakla birlikte kültürel
çeşitliliğin sağlanması amacıyla büyük bir veli nimettir. Tüm bu faydalarına
rağmen turizmin ülkemizin doğal ve tarihi zenginliklerine de zararı çok
fazladır.
Ülkemiz hem coğrafi konumu gereği zengin topraklara sahip hem
de birçok medeniyete ve devlete ev sahipliği yapmış bir bölge üzerindedir. Çok
farklı kültürleri bir çatı altında toplamış olan ülkemiz bu sebeplerdendir ki
geniş turistik değerlere sahiptir. Dört mevsim doğa turizmini canlı tutan
ülkemizde bu alana yönelik; Sağlık ve termal, kış, mağara, yayla, av, yat, ipek
yolu, hava sporları, dağcılık, akarsu ve su sporları turizmi
gerçekleştirilmektedir. Bunların yanında kültür turizmi ülkemiz için büyük bir
kapıdır. Tüm bu çeşitlilik ve yoğunluk elbette daima yarar sağlamıyor. Gerek
merak gerek vandallık tarihi yapılarımıza ciddi zarar vermekte bunun önüne
geçmek için uygun güvenlik önlemleri alınsa dahi eserler hem beşeri hem de
doğal unsurlar sebebiyle tahrip olabiliyor. Tarihi eserler dışında ülkemizin
turist çeken diğer bir özelliği doğal güzellikleridir. Küresel ısınmanın etkisi
bir yana insanların dikkatsizliği ve sorumsuzluğu yüzünden her yıl yüzlerce
hektar orman yangını gerçekleşiyor. Ne yazıktır ki tüm önlemlere rağmen bu
durum tam anlamıyla önlenememekte ve doğal zenginliklerimiz ziyan olmaktadır.
Var olduğumuz toprakların değeri paha biçilemez ölçüdedir.
Yaşamımızı sürdürdüğümüz, ekmeğimizi çıkardığımız bu toprakları maddi manevi
tüm değerleri ile korumak boynumuzun borcudur. Doğamızı koruyalım,
tarihimizin değerini bilelim, turizme can verelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder