XI. yy ortalarında, Yakındoğu da Büyük Selçuklu
İmparatorluğu'nu kurmak suretiyle Ortaçağ tarihinde çok kıymetli rol oynamış
olan, Orta Asya’dan Irak'a göç ederek buralara yerleşen ve daha sonra Irak'ı
vatan olarak benimseyen Türk boylarına Türkmen adı verilmiştir. Irak Türkleri,
Türkmeneli diye adlandırılan Irak'ın kuzeybatısından güneydoğusuna doğru
uzanan, Araplar ve Kürtler arasında, bir kalıp şeklindeki bölgede yaşamaktadır.
Iraklı Türkmenler, yaşadıkları bölgelerde Musul Meselesinin
ortaya çıkmasına kadar huzur içinde yaşamışlar, ancak İngilizlerin, Musul’un
Irak’a dahil edilmesi yönündeki yoğun çabalarının başlamasından itibaren,
huzursuz bir yaşam sürdürmüşlerdir. Ülkelerine ve tarihlerine sıkı sıkıya bağlı
olan Türkmenler, Musul bölgesinin Türkiye’den ayrılmasına tahammül edememiş ve
İngilizlere karşı çeşitli mücadelelere girişmişlerdir. Bu mücadelelerin daha
başlangıcında, İngilizler karşılık vermekte gecikmemişler ve Türkmenler 1924
yılında İngilizler tarafından yapılan bir katliama maruz kalmışlardır. Irak’ta
okuma-yazma oranı en yüksek topluluk olan Türkmenler, Musul’un Irak’a dahil
edilmesinden sonra Irak yönetimiyle hiç anlaşamamış ve çözümü kendi içine
çekilmekte bulmuşlardır. Bu kabuğa çekilme politikası, Türkmenleri bir müddet
rahatlatmış olsa da, 1946 yılında kendilerine yönelik planlanan katliamdan
habersiz bırakmıştır. Tarih boyunca Türkmenlere çeşitli katliamlar ve
soykırımlar yapılmıştır.
Levi katliamı - Kerkük, 1924
Gavurbağı katliamı - Kerkük, 1946
Kerkük katliamı - 14-17 Temmuz 1959
Tazehurmatu katliamı 1, 1970
Türkmen liderlere yönelik katliam, 16 Ocak 1980
Tazehurmatu katliamı 2, 25 Mart 1991
Erbil katliamı, 31 Ağustos 1996
Tuzhurmatu katliamı, 22 Ağustos 2003
Telafer katliamı 2, 21 Şubat 2005
Musul katliamı, 24 Eylül 2005
Yengice katliamı, 10 Mart 2006
Karatepe katliamı, 4 Haziran 2006
Kerkük katliamı, 13 Haziran 2006
Tavuk katliamı, 8 Haziran 2007
Amirli katliamı, 7 Temmuz 2007
Tazehurmatu katliamı 3, 20 Haziran 2009
Tuzhurmatu, 25 Haziran 2013
ve en son 13 Temmuz 2013 te Kerkük’te yapılan katliamlardır.
Bunlardan en büyüğü Kerkük Katliamıdır.
KERKÜK KATLİAMI
Bin yıldan beri Irak ta varlık gösteren Türkmenler,
Birinci Dünya Savaşından sonra Türkiye’den koparılmışlar ve İngiliz mandası olarak
ihdas edilen Irak Devletinin vatandaşları olmuşlardır.
Türkmenlerin en önemli yerleşim merkezleri, Musul'un
batısındaki Telafer ilçesi ve çevresindeki Türkmen köyleridir.
Nüfus oranları ile Irak'ın üçüncü unsuru olan Türkmen
toplumu, özellikle diktatör yönetiminin acımasız uygulamaları karşısında
yıllarca dayanmaya çalışmışlardır. Türkmenlerin evleri, tarım arazileri
ellerinden alınmış, ticari faaliyetleri kısıtlanmıştır.
Varlıklarını günümüze kadar sürdüren Türkmenler, çeşitli
yönetimler tarafından zaman zaman soykırımlara maruz kalmış, unutulması mümkün
olmayan günler yaşamışlardır. Bunların arasında 14 Temmuz 1959 tarihinde Kerkük
te meydana gelen soykırım Türkmenlerin yaşadığı en büyük facialardan biridir.
Tarihe 'Kerkük Katliamı olarak geçen bu soykırımda insanlık dışı vahşetler
yaşanmıştır. Irak’ta cumhuriyetin ilanının birinci yıldönümünde kutlama
şenliklerine katılmak amacıyla çoluk çocuk genç ihtiyar kadın erkek bütün
Türkmen halkı milli giysileri ile sokağa çıkmışlardı. Ancak törenin başlaması
ile birlikte, silahsız olan Türkmenlere karşı saldırıya geçtiler. Soykırım
planına göre, önceleri sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Her zaman yasalara
saygılı olan Türkmenler de bu çağrıya uyarak evlerine çekilmişlerdir. Ardından
Türkmen ileri gelenleri, birer ikişer evden alınarak Kerkük Kışlasına
götürülmüşlerdi. Burada kurulan sözde halk mahkemelerinde, alay ve hakaretlere
maruz kalan Türkmenlerin değerli şahsiyetleri,5 -10 dakikalık süre zarfında
yargılanmışlar ve kurşuna dizilmişlerdir.
ATA HAYRULLAH
Türk düşmanları nerede bir Türkmen evi bulsalar onu
sağlam bırakmadılar.
Türkmen lideri Ata Hayrullah 14 Temmuz katliamının ilk
gecesinde evde çocuklarıyla konuşmuş, onlara Türk tarihinden söz ederek o
vakitte tüm aile fertlerinin Türk milli kıyafetlerini giymelerini istemişti.
Kendisi de onlarla beraber iken işgalciler seni kumandan kışlada istiyor
diyerek onu Türklerin ölüm meydanına götürdüler. Onu kışlanın önünde bir ağaca
bağladıktan sonra diri diri etlerini keserek etlerini etrafta bulunan hayvanların
önüne atmaya başladılar.
Türkmen şehitlerinin cesetleri ip ve ya sicim aracılığı
ile motorlu araçlara bağlanmış ve sokaklarda sürüklenerek dolaştırılmışlardır.
Üç gün üç gece süren bu katliamda kimi şehidin bedeni elektrik direklerinde
asılı tutulmuş, kiminin gözleri oyulmuş; kimileri diri diri toprağa gömülmüştür.
Bazı Türk evlatları tutuklandıktan sonra ayağına ipler
takılarak ters yönde hareket eden iki ayrı cipe bağlandı böylece bedenleri iki
parçaya ayrıldı, bazılarının üzerlerinden traktör ve kamyon geçirildi.Bu
vahşetler devam ederken Türklere ait mağaza dükkân, ticaret
merkezleri ve evler yağmalandı.
İnsanlık tarihinde benzeri görülmemiş bu kanlı olayların
duyulması, bütün Irak ta büyük yankı uyandırdı ve şok etkisi yarattı. Irak’ın
dışında duyulan bu soykırım haberi, dış basında ve radyolarda geniş biçimde yer
aldı. Şam, Kahire, Beyrut ve Londra da da duyulan Kerkük Katliamının
haberlerine Türk basını da geniş yer verdi. Kerkük katliamının iç ve dış
kamuoyunda tepki ve nefret uyandırması üzerine General Kasım 20
Temmuz da Bağdat’taki Mar Yusuf Kilisesinde söylediği nutukta soykırımı
hareketini telin etmek ve sorumluları kınayarak, suçluların ağır biçimde
cezalandırılacaklarını bildirmek zorunda kaldı. Kasım, katliamın maksatlı
olarak tasarlanmış olduğunu ve sorumluların mahkemeye verileceğini ilan etti.
İNTİKAM HAREKETLERİ
Kerkük katliamının elebaşlarının cezalandırılacakları
yolunda, Bağdat yönetiminin verdiği sözlerin yerine getirilmediğini gören
Türkler büyük bir infial gösterdiler. Katil ve cani zanlıların dışarıda
serbestçe dolaştıklarının görülmesi Türkleri çileden çıkarmaya yetmişti. Bir
süre sonra serbest bırakılan katillerin suikastlarla teker teker
öldürülmeğe başlandıkları ve böylece Türklerin intikam hareketlerine
girişerek, kendi haklarını almaya yöneldiklerini görüldü. Türk fedailerinin
gerçekleştirdiği bu intikam hareketleri sonucunda 40 kadar katil, hak ettikleri
cezayı gördü ve adaleti, meçhul Türk fedaileri gerçekleştirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder