Türk'ü adını, Türk’e ait her şeyi Avrupa'dan silmek için Haçlı
zihniyeti toplu katliamlara, Türklere reva görülen işkencelere, Yunan ordusu
ile yerli Rumların Ege Bölgesi'nde, Marmara Bölgesi'nde, Trakya'da, Karadeniz
Bölgesi'nde büyük can ve mal kaybına neden olan soykırımlara başladılar.
Yunan askerleri Bergama'ya gelir gelmez, kumandaları kasabanın ileri
gelenlerini toplayarak "Kimsenin mal, can ve ırzına dokunulmayacak." denmiş
ancak ertesi gün cinayetlere başlamışlardır. Tekeli köyü muhtarı Mehmet Ali Ağa
hiçbir sebebi yokken birden şehit edildi ve bütün malları yağmalandı. Yağma ve
işkencelerden usanmış olan halk, işgalin 5.günü 1000 kişiden fazla olan
Yunan kuvvetine hücum ettiler.8 saat süren kanlı bir çarpışma neticesinde
Yunanlar ağır kayıplar vererek gece şehri terk edip, Menemen istikametinde
çekilmeye mecbur oldular.
Menemen'e kadar yolda denk geldikleri köyleri yakıp yıkarak ahalisine
ellerinden geldiği kadar zulüm ve işkence ettiler. Yunanlar ertesi gün 4.000
kişilik yeni bir kuvvet çıkararak,3 koldan şehre hücuma geçtiler. Tüccar Faik, Telgraf
Müdürü Mehmet Asım, Düyun-u Umumiye memuru Ali ve oğulları daha birçok kimseyi
feci şekilde öldürdüler. Bergama'ya uzanan yol boyunca köylerdeki çiftliklerin
hepsini yaktılar ve ahalisini 70'lik ihtiyardan kundaktaki bebeğe kadar
kılıçtan geçirdiler!
Bergama'da vazifeli bulunan İngiliz Yüzbaşı Baxter William'ın
anlattıkları:
"Bababekir Mahallesinde bir eve afyoncu 2 Yunan askerinin daldığını
gördüm... Hemen arkasından içeriden gürültü ve bağrışmalar gelmeye başladı.
Evin erkeğini sürükleyerek merdivenlerden aşağı indirdiler. Osman'ın kızı
Fatma'yı 2 Yunan askeri, elbiselerini yırtarak soymaya ve bağlamaya
çalışıyorlardı! O sırada duyduğum sesin nasıl vicdanları parçalayıcı olduğunu
anlatamam. 'Alçaklar!' diye bağırdım. Beni zorla merdivenlerden indirip sokağa
attılar! Kan tutmuş gibi, tekrar Osman'ın evine döndüm. Çıt çıkmıyordu.
Merdivenlerden çıkınca gördüğüm feci manzara karşısında dilim tutuldu. Osman'ın
karısı ve kızı çırılçıplaktılar. Bütün vücutları kan içinde idi. Genç kızın
mavi gözleri açık kalmıştı..."
İzmir'i işgâl eden Yunan kuvvetleri aynı bahanelerle bir kaç gün sonra
Manisa'yı da işgâl altına aldılar. Yunan askerinin şehre girmesinden sonra
taarruz ve tecavüzlerine birlikte devam ettiler! Önce bir sıkıyönetim ilân
ettiler. Kadınların üstü başı yoklanmak bahanesiyle veya evlerine girerek
tecavüzlerde bulundular. Birçok Müslümanın fesleri başından alınarak
yırtılıyordu. Her gün birçok bahane ile Müslüman Türkleri durdurarak Divân-ı
Harb'e gönderip işkence yaptılar... Bunlardan tüccar Musa Kazım Efendi şunları
anlatmaktadır:
"Yerli Rumlar'dan bazıları insanları alı koyup işkencelerle
öldürdüler. Cenazelerin muayenesinden, birisinin 55 yaşında ki Uncu Mehmet Bey
olup, burnunun ve kulaklarının kesildiği, gözünün süngü ile oyulduğu,
karnının derisinin koyun gibi yüzüldüğü ve bu işkencelerinin canlı olduğu
sırada yapıldığı anlaşılmıştır."
Manisa'da devam eden zulümler ve katliamlar hakkında İzmir Müdafaa-yı
Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti'ne verilen bilgiler:
"Manisa'da oduncu İbrahim evinden alınarak götürülmüş, eski
Mevlevihane civarında kesilmiş olarak bulunmuştur. Çarşı Camii imamı Muhiddin
Efendi, 'Yunanlar aleyhine dua etmek' ithamıyla dövülmüştür. "Bu meyanda
evlerine taarruz edilen, malları yağmalanan kimseler pek çoktur. Manisa'daki
mezalim, büyük yangınla tamamlanmıştır. Karacabey savcısı Ali Kemal Bey de şu
hadiselere şahit olmuştur:
"...Gördüğüm manzara korkunçtu. Duvar diplerinde, avluda, merdiven
üzerinde kadınların ırzlarına geçiliyor, dayak atılıyor ve bıçaklar
saplanıyordu... Ayaklarının altında o anda doğurduğu bebek bulunan bir kadın,
hâlâ dayak yemekteydi!"
Haçlıların girdiği her diyarda yerli halk zulüm ve işkencelerle yok edildi.
Dünyada en çok soykırıma uğrayan millet, Türklerdir fakat biz milyonlarca
insanı hudutlarımız içine aldık, ne erkeklere, ne kadınlara, hiç bir zaman
böyle zulüm yapmadık. O yüzdendir ki, bugün Sırbistan'da Sırplar, Romanya'da
Romenler, Yunanistan'da Yunanlar ve Endülüs'te İspanyol ve Portekizliler
yaşıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder