4 Şubat 2017 Cumartesi

-GELECEK PLANLAMALARINA BİR IŞIK YAKMAK ADINA, BÖLÜMLER: 'EĞİTİMDE FEN BİLİMLERİ'- Şeyma ÇELİK




"Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır." 

Mustafa Kemal ATATÜRK 


İdeal bir eğitim, zamanın gereklerini yerine getiren eğitimdir. 21.yüzyıl bilişim çağı olduğundan bilimsel değişimin yönünü yeniden belirleyen gelişmeler olmaktadır. Benim gibi öğretmen adaylarına ve öğretmenlere düşen görev ise eğitimin Fen Bilimleri alanına dikkat çekmektir. Fen Bilimleri genelde doğayı anlamak ve sayısal olarak ölçmek olduğundan bu tür bir eğitimde, kültürel farklar fazla önem arz etmez. Bilimsel alanda ilerleyebilmek ve öğrencileri Fen Bilimleri alanında geliştirebilmek için bilginin yapılandırılmasında, kavram ve formüllerin anlaşılmasında yol gösterici olmalıyız. Öğrencilerin bilginin yapılandırılmasında zorlanmalarına sebep olan kavramlara literatürde kavram yanılgısı, yanlış anlama, sav-deneyimsiz teori şeklinde isimler verilmektedir. Kavram yanılgıları öğrencilerde genelde soyut kavramlarda görülmektedir. Öğrenciler bu soyut kavramları öğrenmede zorlamakta aynı zamanda eğitim hayatının başından beri öğrendiği kavramları bile yanlış yapılandırmış olabilmektedir. Özellikle Fen konularında kavram yanılgılarına sahip olunduğu ve bu kavram yanılgılarınında, yeni konuları öğrenmeyi zorlaştırdığı araştırmalar neticesinde görülmektedir. Eğitim sistemimizde ezberci zihniyet hakim olmasından kaynaklanan bu sonuçları değiştirmenin yolu; öğrencilere her formülün, kavramın gerisindeki gizemli gibi görünen orantılar, açıklığa kavuşturulup öğrenciye taktim etmektir. Bu yapıldığı taktirde öğrenci konuyu temelinden öğrenir, bildiğini de defalarca tekrarlamaya gerek duymaz. Hem bu şekilde verilen analitik öğrenme metodu öğrencinin zihnen gelişmesini sağlayacaktır. Bu bağlamda okullarımızda yapmamız gereken laboratuvar uygulamalarının önemi büyüktür. Laboratuvar uygulamaları öğrencilerde Fen bilimlerini öğrenmeyi kolaylaştırdığı, öğrencilerin aktif olmasını sağlayarak öğrenmede sorumluluk duygusunu ve öğrenmenin kalıcılığını sağlamaktadır. Fen Bilimleri öğretiminde deneysel yöntem, araç gereçlerle uygulanmasa bile doğadaki olaylarla ve günlük yapılan somut işlemler ile bağlantı kurarak uygulanmalıdır. Laboratuvar uygulamalarında, fen ile ilgili çalışmalardaki birçok bilimsel süreci tamamlayıcı unsur da yaratıcılıktır. Yaratıcılıklarını kullanan bireyler, aldıkları Fen eğitimini, işlevsel hale getirebilirler ve böylece bilimsel bilgiler, kitaplarda bilgi yığını oluşturmak yerine, değerli ürünün ortaya çıkarılmasında temel oluşturabilir. Bu nedenle İlköğretimden itibaren eğitimlerininin her aşamasında geleceğin yetişkinleri olarak öğrencilere yaratıcı düşünme becerilerini kazandırmak Fen eğitiminin en önemli amaçlarından biri olmalıdır. Fen Bilimleri eğitimi bu açıdan çocukların dil gelişimi, mantık yürütme becerisini kazandırırken, günlük hayatta problemlerini çözmesini kolaylaştırır. Öğrencinin kazandığı bu beceriler hem diğer derslerdeki öğrenmelerini kolaylaştırırken, hemde ülkemizin gelişimine katkı sağlayacaktır. Öğretmen adayı olarak gayemizin her daim aziz Türk milletinin gelişimi ve refahı olması gerektiğini de unutmamalıyız.
Gleceğin karanlığına ışığı biz tutacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE'DE ÇOCUK İSTİSMARI VE PEDOFİLİ-Aykız Gülşen SAKA

           Çocuk istismarı, çocuklarda ciddi morbidite ve mortaliteye neden olan sosyal ve medikal bir problemdir. Tanım olarak; çocu...